Depresyon Belirtileri ve Depresyondan Kurtulma

depresyon nedir

Depresyon çok merak edilen bir konu. Bugün size depresyondan bahsetmek istiyorum. Depresyonu derinlemesine beraber inceleyelim. Depresyon belirtileri ve depresyondan kurtulmak için sabırla sizin için hazırladığımız yazımızı okursanız çok şey öğreneceğinizden emin olabilirsiniz.

Depresyon nedir?

Depresyon hem ülkemizde hem dünyada önemli. Ciddi bir toplum, ruhsal sağlığı sorundur. Depresyonun nedenleri ne? Baktığımız zaman da tek bir nedeni yoktu. Çok boyutludur Biyolojik olarak nedenleri vardır, psikolojik olarak nedenleri vardı ve sosyal faktörlerden etkilenir.

Bu faktörlere baktığımız zaman genetik ve çevresel faktörler olduğunu söyleyebiliriz. Yani anne ve babanızdan aslında genlerle bu depresyona daha yatkın olma olasılığınız olabiliyor. Tabii ki bu geni aldığımızda yüzde yüz depresyona geleceksiniz diye bir şey yok. Uygun çevre şartlarıyla ve uygun koşullarla birlikte.

Depresyon Belirtileri

Depresyona girebilirsiniz veya buna korunuyor olabilirsiniz. Peki depresyonu sebeplerini şöyle bir inceliyor olursak modern yaşam, kalabalıklaşan hayatlarımız, iş ve çalışma saatlerimizin uzun olması, yoğun olması, kendimize vakit ayıramıyor olmamız, iş hayatında kendimizi başarısız görmemiz veya aile hayatına kendisi başarısız görmemiz.

Başarısızlığa dair bir şey deneyimlediğimiz de veya buna dair algımız sevdiğimizin veya yakınlarımızın kayıpları veya onlardan ilgili sevgi azalmasına bağlı olarak birçok sebepten depresyona giriyor olabilirsiniz.

Majör Depresyon

Majör depresyon yani klinik depresyon. En az iki hafta boyunca ve hemen hemen her gün gün boyu süren belirtilerdir ve bu belirtileri sayıca insanın belirtilerine genel bakacak olursak, iştah kaybı veya iştahın fazla artması siz depresyonla birlikte çok fazla iştahınız açılmış olabilir veya azalmış olabilir. Uykuyla ilgili yine çok fazla uyuyor olabilirsiniz saatlerce ya da hiç uyumuyor olabilirsiniz, uykunuz kaçmış olabilir, genel anlamını düşüncelerle ilgili sıkıntılar odaklanamama düşünememe ve ondan sonra değersizlik duyguları, suçluluk duyguları, yorgunluk, hissi mutsuzluk, ilgili kaygı, zevk kaybı, daha önceden ilgi duyduğunuz etkinliklere karşı hiç ilgi duymamanız gibi birçok etkisi ve belirtisi vardır.

Günlük hayatta birçok kişi kendisine depresif hisseder bir gün içinde aslında yaşadığımız bu depresif duygu, duygu durumları ve duygu dalgalanmaları aslında normaldir. Siz gün içinde kendinizi yorgun, bitkin üzgün hissediyor olabilirsiniz. Lakin bu iki hafta boyunca her gün hemen hemen her gün bir gün boyu sürüyorsa klinik ve majör depresyon tanısı alabilir ve bu tanıyı yine siz belirtemezsiniz tabii ki de ruhsal uzmanı hekimler tarafından konulur bu tanı.

Majör depresyon

Depresyon Ağır ve Ciddi Bir Hastalıktır

Buraya dikkat ediyor olmanız önemli. Depresyon ciddi bir hastalıktır. Sizin o gün içindeki dalgalanmalarını hızla birlikte ben depresyondayım, depresyona girdim demeniz çok doğru olmayacaktır. Çünkü depresyon ağır bir süreçtir ve insanın hayatla bağını koparmaya kadar götüren bir süreçtir ve eğer tedavi olmazsa intihara kadar yol açabilir ve kişi hayatına son verebilir

Burada zaten yaşamın anlamı yok ki ben yaşıyorum da ne oluyor zaten hayatımda hiçbir şey anlamadım. Yaşamasam daha iyi, ölsem daha iyi diyebilir ve depresyonla ilgili yapılan çalışmalarda beynin küçüldüğü görülmüştür. Normal bir kişiye yapılan zeka testinde normal zamanda daha yüksek çıktı görülmüştür ve depresyondayken kişinin zeka testi daha düşük çıkmaktadır.

Çünkü beyin fonksiyonları yavaşlamaktadır ve hipokampüs küçülmektedir kişi karşısındaki bireyi algılamakta zorlanabilir. Düşüncelerini toparlamakta zorlanabilir. Dikkatini odaklayamaz, karşısındaki kişiye anlamak için biraz daha fazla çaba gösterir ve suçluluk duygusu yoğundur. Kendisine karşı acımasız bir ses sürekli olarak konuşuyordur ve onu eleştiriyordur.

O yüzden depresyon ağır bir süreç olduğunu buradan da söyleyebiliriz. Peki depresyon için risk grupları var mıdır? Evet vardır. Sıralayacak olursak erken yaşta ebeveyn kayıpları, alkol madde kullanımları, anksiyete bozuklukları çocuk çağı istismarları, işsizlik, iş kaybı ve sevdiğiniz birini yakınlarınızı erken yaşlarda kaybediyor olmamız.

Bu durumda sizi risk haline getirebilir ve anne babanızdan bu genleri alıyor olmamız aslında sizin depresyona girme olasılığınızı daha çok arttırıyor. Geçmişte bir depresyon yaşadıysanız depresyon yaşama olasınız da artıyor. Anne ve babanız depresyon geçirdi diye illa ki siz yüzde yüz depresyon geçireceksiniz diye bir durum yok.

Eğer daha sağlıklı ve olumlu koşullarda yaşarsınız. Bu ortaya çıkmayabilir. Yalnız buna elverişli koşullarda da olumsuz koşullarda yaşadığınızda evet bu depresyonu yaşama olasılığınız daha fazla ve Türkiye’ye genel olarak bakacak olursak Türkiye’nin şöyle olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki insanlar genel olarak duygularını aktarıyor ve ifade etmiyor.Evet geçmişe göre biraz daha öyleyiz. Biraz daha önem veriyoruz bu psikolojik çalışmalara. Lakin büyük çoğunluğa baktığımızda yine bu duygu konusunun çok fazla aktarılmadığını düşünüyorum. İnsanlar duygularını aktarmadıkça ne oluyor?. O duygular onlarda yük olarak kalıyor, üzülüyor içine atıyor öfkeleniyor içine atıyo, kızıyor içine atıyor ve bunlar sırtında çok büyük bir yük olarak kalıyor. Halbuki onun zamanında söyleyebilirsek o zamanında aktarabilsek karşı tarafa ve boşaltabilse kendisinden…Aslında bu yaşadığı problemler de bu kadar ağır olmayacak.

Şöyle düşünün siz pazarı gittiniz veya markete gittiniz. Pazardan, geldiğiniz poşetlerle ve marketten geldiniz. Poşetlerle on dakika bir ele hızla tutabilirsiniz onu. Bir yirmi dakika tuttuğunuz düşünün bir yarım saat, bir saat artık bir saatten sonra elleriniz uyuşur ve tutamazsın. Poşetleri çok canınız yanar. O yüzden de bu yüklerde böyle. Yani siz bu yüke kısa sürede müdahale etmek varken.

Çok uzun süre süren çok uzun süreçler sonunda müdahale ediyorsunuz. Tıpkı erken teşhis gibi tıpta da en önemli şey nedir? Doktorlar, uzmanlar sürekli olarak söylerler. Erken tanı, erken teşhis hayat kurtarır. Beden sağlığınız da olduğu gibi ruh sağlığımızı da bu çok çok önemli. Siz normal hayatınızda günlük rutininizde de sağlıkla ilgili checkuplarınızı yaptırıyor musunuz?

Hasta olmadan önce mi doktora gidiyorsunuz. Hasta olduktan sonra en son aşamada mı gidiyorsunuz? O yüzden ruhsal hizmetlerinde önleyici hizmetler çok çok önemli. Ya ben? Evet, hani depresyona girdikten sonra evet, tabii ki gideceğim, yardım alacağım ama aslında depresyona girmeden önce neler yapabilirim?

Ruh sağlığımı nasıl koruyabilirim? Bu soruların çok daha fazla önemli olduğunu düşünüyorum. En azından depresyona girmeden önce daha sağlıklı hayatınız olursa daha çabuk bir şekilde atlatabilirsiniz. Bu demek değil ki sağlıklı insanlar depresyona girmiyor. Sadece duygusal ve kişisel olarak zayıf insanlarda beslenebiliyor.

Tabii ki de böyle bir şey yok. Depresyona giren insanların kişisel olarak zayıf olduğuna dair bir algı kesinlikle olmasın. Ve bu size böyle. Siz de böyle bir yanlış düşünce olmasın. Çocukluktan yaşlılığa her yaşta görülebilir depresyon ve buna çocukluk çağı depresyonu denir ve depresyona baktığımız zaman yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görülmekte. Bunu aslında şöyle düşünmeliyiz. Kadının artan iş yükü ile birlikte çok fazla sosyal yaşamda rollerinin olması ve aynı zamanda hem işte çalışırken hem evde rollerinin olması. Onun yükünü arttırmaktadır. Resesyonu baktığımız zaman kişilik tiplerinden de önemli olan bir kişilik tipi, mükemmeliyetçi insanlar mükemmelliyetçilikle depresyonun arasında yüksek bir şekilde ilişki bulunmuştu. Yapılan araştırmalar yine gösteriyor ki mükemmelliyetçi kişilerde depresyona girme olasılığı artmaktadır.

Çünkü şöyle siz sürekli olarak kendinizi eleştiriyorsunuz ve yaptığınız hiçbir işten memnun olmuyorsunuz. Aslında hayatla ilgili sıkıntı yaşama olasılığınız daha çok artıyor ve mükemmeliyetçi bireyler. Sadece kendine zarar vermemekte, çevrelerine ve ilişkide bulunduğu insanlara da zarar verirler sürekli olarak mutsuzluk, eleştiri, karşı tarafla olan ilişkiyi de bozar ve bu iletişimsizlik le birlikte kişi yalnızlaşmaya başlar ve bu süreçte daha fazla depresyona girme sürece daha fazla kolay bir şekilde depresyona girer.

Tüm bunları konuştuktan sonra peki depresyondan nasıl çıkarız? Bunlara da bir bakalım önce Depresyona düşünerek çıkamazsınız çünkü zaten hiç sesiniz sizi çok fazla bir şekilde eleştirmekte de size sen zaten hiçbir şey yaramıyorsun sen bu hayatta ne başardın ki hep böylesiniz, hep mutsuz da hep başarısızsın. Bence sen bu dünyada yaşamayı, yaşamayı bile hak etmiyorsun gibi. Ben oldukça ağır ve suçlamalı bir şekilde bu iç ses sizi suçlar bu sebeple de burada kendinizle bağ kurmaktan ziyade. Çünkü zaten sesini size eleştiriyor normal zamanlarda.

Kendinle bağ kur sesini dinle ama. Ama burada kendi sesinizden ziyade daha farklı sese ihtiyacımız var. Belki sevgi dolu sese belki şefkat dolu bir sese bize de ve size anlayacak sizi yatıştıracak bir sese ihtiyacınız var  o yüzden. Önce ne yapıyoruz? Kendimizle yalnız kalmıyoruz kendi sesimizi dinlemekten düşünmekten uzak duruyoruz. Birinci noktaya değindiğimiz de ne dedik? Düşünerek bu süreçten çıkamayız, ikinci noktaya baktığımızda yalnız kalmayacağız.

Yalnız kalmak depresyona sokar mı?

Yalnız kalmak bizi depresyona daha fazla sokar Ne demek bu şimdi? Ben zaten yalnız bir şekilde kaldığımda daha çok düşüneceğim. Daha fazla düşüncelere dalacağım ve daha fazla düşüncem, daha da umutsuzluğa kapılacam. O yüzden çevremizdeki kişilerin bize bu süreçte destek olması ve bizimle birlikte oluyor olması önemli.

Depresyon ve Sosyal Hayat

Lütfen pazara markette bir şekilde sosyal hayata dahil olmaya çalışın. Biliyorum çok zor. Kolay değil zaten. Kimseyle fazla konuşmak istemiyorsunuz, insanlığa görmek istemiyorsunuz. Yalnız kalmak istiyorsunuz. Belki elinizi konusu kaldırmak istemiyorsunuz. Yatağın içine girmek istiyoruz ama bunun bilinçli bir şekilde yapın.

Siz artık bu süreci geçirdiğiniz için veya video izlediğin için veya bir yerden öğrendiniz için, bilgilendiğiniz için sizi depresyona götüren süreçlerin farkında oluyorsunuz. Bunları yapmayın yani. Ne yapın? Hareket edin ve yalnız kalmaktan uzak durun. Üç noktaya baktığımız daha uyku düzeni çok çok önemli. Bizim günlük yedi sekiz saat olarak uyuyor olmamız önemli.

Depresyon ve sosyal hayat

Depresyon ve Korona Günleri

Ve bu korona günleriyle aslında birçok insanın uyku saati bozuldu ve gece ikilere güçleri dörtlere kadar insanlar uymamaya başladı ve videolar izlemeye başladı. Bu süreçle birlikte birçok insanın depresyona girdim, depresyon yaşıyorum, artık hareket etmek istemiyorum dediğini görebilirsiniz. O yüzden uyku düzeni çok çok önemli.

Depresyon ve Teknoloji Bağımlılığı

Özellikle telefon, tablet ve bilgisayardan uzak duruyor olmamız önemli. Çünkü onlar mavi ışık sağlıyor ve sağlıyor ve tıpkı gündüz. Hayatıymış gibi. Sizin beyniniz uyumamanız gerektiğini size söylüyor. Mavi ışık salgılandığı içinde uyanıyorsunuz. Beden gündüz deki gibi hareket ediyor. O yüzden uyku düzenine çok çok dikkat etmeniz önemli.

Depresyon ve Uyku

Uyku düzeninize dikkat ettiğiniz gibi beslenme düzeninize de dikkat etmeniz önemli ve yapılan araştırmalar gösteriyor. Karbonhidrat ve şekerli beslenmeler magnezyum eksikliği gibi çalışmalar depresyona sebep oluyor. Bu tabii ki de tek bir sebep değil. Etkileyen faktörlerden biri ise diğer bir noktaya baktığımızda da güneş enerjisini önemli olduğunu düşünüyorum ben ve yapılan çalışmalarda da bu gösteriliyor.

Güneşten yararlanamıyor olma! Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman yaşam kalitesi ve refah seviyesi yüksek olmasına rağmen intihar oranlarının yüksek olduğunu görüyoruz. Kuzey Iskandinav ülkeleri dediğimiz yerler. Çünkü orada güneş enerjisi olmuyor ve güneşten yararlanamıyorlar. Kuzey ülkelerinin güneşten yararlanamadığını bir çoğumuz biliyoruz ve sadece güneş enerjisi mi sadece güneş enerjisi değildir belki madde, alkol kullanımları falan gibi birçok farklarını etkilemekte de.

Lakin genel olarak yapılan araştırmalarda Güneş enerjisinin bu intihar oranlarında etkili olduğu belirtiliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki yine beden sağlığı üzerinde de depresyon üzerinde fiziksel egzersiz de çok büyük etkisi vardır ve ruh sağlığını olumlu etkileri vardır. O yüzden yürüyüş yapması çok çok önemli.

Günlük olarak belki yarım saat o anda depresyonda olduğunuz için size bu saatler uzun gelebilir. Bir on dakika, on beş dakika lütfen bunları yapın ve on on beş dakikalık yürüyüşlerin gerçekten size büyük katkısı olacaktır. Normal günlük yaşamımızda da aslında günlük yarım saat otuz dakikalık yürüyüşler yapıyor olmalısın.

Ruh sağlığınızı korumanız açısından çok çok faydalı olacaktır. Diğer önemli noktalardan birine bakacak olursak da bu sürecin geçici olduğunu unutmayın. Ya ben? Evet belki öncesinde depresyon yaşamış olabilirim. Depresyon sürecini yaşarken bu çok ağır geliyor ve sanki bundan hiç kurtulamayacakmış gibi geliyor kendinize.

Depresyon ve uyku

Depresyon Süreci Geçicidir

Söyleyin bu süreç geçici, sen bunun yaşıyorsun ve daha önce atlattım yine atlatacaksın. Siz bu sürecin geçici olduğunu hatırlatmakta kendinize fayda var. Daha önceden ben nelerden keyif alıyordum, bunları hatırlamakta fayda var. Beni neler mutlu ediyordu hangi şeyler daha çok keyif alıyordum. Evet, bu depresyonda olduğunuz için depresyon süreci ile birlikte eskiden zevk aldığınız şeylerden zevk alamayacaksınız.

Lakin bunu küçük küçük yapmaya başladığında kendinize hatırlatmaya başladığımızda bu süreçten biraz daha çıkmaya başlayacaksınız. Danışanlarımın anlattı konularından birisini ben de sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle instagram sayfalarında sürekli olarak başka insanların çok mutlu ve mükemmel hayat yaşadığını görüyor olabilirsiniz bunu.

Başka hayatlarla kendi hayatımızı kıyaslayarak kendiniz depresyon sürecine sokmanıza kendi hayatınızın ne kadar kötü olduğunu kendinize söylemeniz. Acı çekmez ve o anki durumunuzu mutluyken bile o anki mutluluğunuzu bozmaya sebep oluyor. Olabilir. Bunu da göz önünde bulundurmanız önemli.

Şöyle bir durumdan bahsedelim Normalde kendi eşinden mutlu olan bir birey arkadaşının eşiyle yaptıklarını Instagram sayfasına gördükçe…Ya ben, eşimle bunları yaşamıyorum. Eşim bana hiç böyle şeyler yapmıyor, ben eşimi hiç bunları yaşamıyorum hocam diyebiliyor. Bir kere öncelikle siz o kişi değilsiniz.

Sizin eşiniz o kişi değil, iki kardeş bile aynı evin içinde aynı özelliklere sahip değilken kendi hayatımızı başkalarıyla kıyaslamanız zaten doğru değil. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın, eşinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Çocuklarınız bir başkasıyla kıyaslamayın. Kıyaslama yapmak doğru bir düşünce tarzı değil.

Çünkü herkesin yaşamı kişilik özellikleri, geçirdiği hayatlar kendisine özel. O yüzden sürekli başkalarının hayatlarını takip edip, mutsuz olmak yerine kendi hayatındaki güzellikleri odaklanın ve kendi hayatınızın kıymetini bilin. İnstagram’da gördüğünüz insanlar her saniye mutlu mu acaba? Gerçekten mutlu mu göründükleri kadar belki sürekli olarak ne kadar mutlu olduklarını ve mutlu göründüklerini göstermeye çalışıyorlar ya da çok mutlu olsunlar.

Siz kendi hayatınıza bakın. Onlar da gün içinde elbette ki üzülüyor, sıkılıyor, korkuyor mutlaka gün, içinde değişik depresif duygulanmalar yaşıyorlar. Lütfen siz kendi hayatınıza odaklanın ve başkalarının hayatını bırakın. Tedavi sürecinde kullandığınız yöntem önemli. Siz bu süreçte sadece antidepresanlar kullanıp bu süreci atlatmayı bekliyorsanız tamamen tutulmaya bekliyorsanız

Bu çok gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır. Çünkü siz antidepresanlar ve ilaçla zihninizi uyuşturduğunuz da bu problem süreci ortadan kalktığında o problem hala orada oluyor ve sorunun gerçek çözüme yönelik bir adım atmadığınız da bu süre içerisinde bunu aşmış olacaksınız. O yüzden ilaç desteğiyle birlikte psikoterapi desteği almanız çok çok önemli.

Başvurduğunuz ruh sağlığı uzmanı ve hekimler zaten bunları belirtirler. O yüzden psikoterapi desteği almanız. Gerçekten çok çok önemli. Hafif, orta veya ağır ve depresyonlarda psikoterapi desteği alabilirsiniz, hafif düzeyde. Dediğim gibi fiziksel egzersizlerle de bunu atlatır olabilirsiniz. Depresyon sürecinde yalnız olmadığınızı bilin.

Bunu yaşayan tek kişi siz değilsiniz. Ve bu kişiliğinizin zayıf olduğunu asla göstermez. Bu durumu kabul edin. Kesinlikle kabul etmek çok önemli. Evet, ben bu durumun yaşıyorum ve destek almaya ihtiyacım var diyebilmek önemli. Bunu reddetmek, inkar etmek size bir şey katmayacaktır. Yalnız olmadığınızı bilin, bu durumun kabul edin ve araştırmalar yapın. Lütfen kendiniz için destek alın.

Depresyon belirtileri ve depresyondan kurtulmak adlı yazımızı sonuna kadar sabırla okuduğunuzu görüyorum. Umarım az da olsa sizin için faydalı olmuşuzdur. Depresyondan kurtulmak ve bu konuda psikolojik destek almak için merkezimizi arayabilirsiniz. 0 507 743 62 12

Psikolojik Danışman Gönül İNDİBAY

YENİ NESİL DANIŞMAN

[/col] [/row]
eyüpsultan psikolog bilgi al
online psikolog
eyüpsultan psikolog randevu al
Call Now ButtonRandevu için ARAYIN+90 507 743 62 12